Kadınlar sever diye yazdım, erkekler de sevdiceğim.

24.9.12

Aşık Olursam Domates Soyarım


          Aşık olmayınca çok sıkılıyorum. Böyle her şey anlamsızlaşıveriyor. Giyinmem için, makyaj yapmam için ne bileyim uyanmam için bile bir nedenim yokmuş gibi oluyor. Kimin için ne için yani? diye düşünmeye başlıyorum… Sonra da diyorum ki; bu hayatta en önemli şey sensin ve bunları kendin için yapmalısın! Ve ardından yine çok sıkılıyorum…

          Yemek yapmak bile birine yaparken güzel bence. Domatesi o seviyor diye soymak mesela… Tek başıma yemek yemekten de keyif almadığım için zayıfladım sanırım bu aralar… Sonuçta aşk acısı çekmek bile bir eylem insan hayatında. O bile yoksa baya amaçsız görünüyor bana her şey.

          Normal şartlarda bir saatte hazırlanan ben, aşık olduğum adamla buluşacaksam on beş dakika içinde bile hazırlanabiliyorum. Rimelini sürerken ellerin titrer ya heyecandan… Öyle hazırlanmak güzel işte bence…

          Ne bileyim belki de aramaması bile eğlenceli. Stres içinde bütün gün gözün telefona yapışır da artık umudu kesip iki rekat uyuyayım dediğinde arar da duymazsın ya… Uyandığında görürsün aramış olduğunu ve suratına gerzekçe bir gülümseme yerleşir. Bir de içinden “oh iyi ki uyumuşum bak hemen cevap vermiş olmadım…” diye böbürlenirsin. Öyle uyanmak güzel işte bence…

          Seni saçma sapan bir yere sürüklemesi bile komik bazen. Hiç olmak istemediğin bir yerdeyken seninle daha çok ilgilenmek zorunda kalması, etinden sütünden yararlanılacak bir durum. Gitmeden önce de “domates” dediğimde kalkalım demişsen ve arada bir kulağına “domates?” diyorsa. Değmeyin keyfime… Öyle sıkılmak güzel bence…

          O’nun nerede olduğunu bilmeden çıktığın gecelerde karşılaşmak… Karşılaşmasan da evden çıkarken yaşadığın görebilme umudu…  İşte bunlar değil mi hayatı yaşanır kılan?

          Her daim aşık olmalı insan, aşık olmazsan nasıl mutlu olabilirsin ki sadece gelen bir mesajla?

          Seni aradığında; telefonu kapattıktan sonra aramasına sevinmediğin, aramadığı zamanlarda “ulan bak aramadı” diye düşündüğün zamanlarda ne düşüneceksin ki yoksa? Domates mi?

          Velhasıl-ı kelam ben aşık olunca domatesler daha güzel ama aşık olmadığım zamanlar çok sıkılıyorum…




18.9.12

İşte Bunlar Hep Sek!


          Nerede başlar aşk? Gözlerde mi? Dudaklarda mı? Kalpte mi? Midede mi yoksa titreyen ellerde mi?
          
          Peki ya nerede biter aşk? Beyinde mi? Sızlayan burunda mı? Karın boşluğunda mı yoksa dolup taşan gözlerde mi?
          
          Nerede başladığı değil de nerede biteceğidir önemli olan. Hatta önemli olan biteceğidir aslında…
         
          Peki, gerçekten biter mi aşk? Yoksa sadece insan aşık olduğunu mu unutur?

          Her şeyden daha çok acı veren karşındaki insanı unutmak değil de içinde yaşadığın o güzel hissi öldürmek zorunda olmak değil midir?

          Aşk acısı ölüm acısına denkse bu harakiri anlamına gelmez mi o zaman?

          Kimi seveceğimizi seçemiyorsak, neden kimi unutmamız gerektiğini bilmemizi ister hayat?

          Allah belamızı mı vermiştir? Başkasını düşürdüğün durumu anla diye mi başına gelir karmaşalar? Ama eğer öyleyse sonunda bir kısır döngü olmaz mı?

          Evet, Allah belamızı vermiştir!

         Gözlerinin içine bakarken, seni dünyanın en güzel kadını gibi hissettiren adamlar yerine yanında yetersiz hissettiğimiz adamlara aşığız çünkü biz…

          Tende mi başlar aşk? Yoksa dolgun bir cüzdanın içinde mi? Güzel bir arabada mı biter yoksa?
     
          Nerede olduğu önemli değildir ki aşkın, nerede bittiği de önemsizdir bittikten sonra.. Aşk da önemli değildir belki... Peki nedir yani bize bunu yaşatan?

          Evet, Allah belamızı vermiştir çünkü işte bunlar hep seks!