Kadınlar sever diye yazdım, erkekler de sevdiceğim.

26.11.14

Gidelim


Gel gidelim buradan. Kenarında deniz olan bir eve. Küçük odaların birleşmesinden oluşsun ev ama perdesiz camları yere değsin. Bir de salondan kumsala açılan, camdan kapısı olsun. İçeri girerken, ayaklarımızdan kumlar dökülsün parke...ye. Renkli bez şezlongları olsun kumsalında. Biz yatıp kitap okurken, şezlongdan sarkan elimi yalasın kocaman köpeğimiz.

Sonra kalkıp biraz yürüyelim sahilde; sen, ben ve koca köpek.

Hiçbir zaman pembe panjurlarımız olmasın. Perdesiz camlarımız hep açık kalsın.

Bembeyaz çarşaflı, battal boy bir yatağımız olsun. İstediğimiz zaman sarılıp, istemediğimiz zaman çapraz yatabileceğimiz kadar battal bir yatak.

Verandasında çimler, çimlerin üzerinde beyaz minik sandalyeler olsun. Sandalyeleri benim boyuma göre aldık diye her gün kızdığın…

Gel gidelim buradan. Turkuazın deniz olduğu bir yere. Hep sevdiğimiz şarkıların çalacağı, plaklarını biriktirebileceğin bir eve.

Omlet ve kızarmış ekmek kokusuyla uyandığımız sabahlara gidelim.

Gel gidelim buralardan, gidemiyorsak da bir çay demle de içelim.

 

21.11.14

Gitti Bok gibi Kızlara Sarıldı



Günaydın.

Yine sevdiğimiz adamın gidip bok gibi kızlara sarılacağı bir Cuma günündeyiz. Bu erkeklerin “Sevişmeden uyuyamıyorum, ille de seks, ille de seks!” tavrı lisede kalmadı mı?...

Sakin olalım önce, sevdiğin insanla birlikte olmadıktan sonra ne anlamı var ki? “İhtiyaç” ne demek bir kere? Tamam, anlıyorum aklı var beyni yok ama senin de mi beynin yok? Kiminle olduğu önemli değilse madem, Hüseyin Abi’yle de sevişin o zaman. Neden maç yaparak vakit kaybediyorsunuz ki?

İhtiyaç dediğin yemek yemektir mesela, yemezsen ölürsün! "Bir sürü kadınla sevişmezse ölecek" hastalığına yakalandınız da biz mi bilmiyoruz? Seviyorsan hayatındaki kadını usturubunla otur arkadaşım!

Seni baştan çıkarıyorlar aslında senin suçun yok tabii… Başın o kadar akılsız ki, kendi kendine çıkıp gidebiliyor, normal! Zaten duygusal bir şey de yok ortada, tamamen bedensel bir aktivite değil mi? Peki, duygusal olarak bir şey hissettiğin kadına bunu nasıl yapabiliyorsun? Ha birlikte bir kahve içmişsin, ha sevişmişsin... O kadar değersiz madem, neden değer verdiğin kadını kaybetmeyi göze alıyorsun?

Ben anlamıyorum bedeninizi bu kadar basitleştirmenizi. Siz gidip bok gibi kızlara sarılın, mantığınızla sevişin ben kalbimle uyuyorum.

İyi geceler

20.11.14

Ayrılık Sensin Bahane Sana Girsin

Bizim bahanelere ihtiyacımız yok. Ayrılmak istiyorum demeniz de gayet yeterli. Ayrılmak için bir bahaneniz olması gerektiğini kim söylediyse size, ona gidip yeni bahaneler bulmasını söyleyin. Çünkü biz art...ık bunları, kabak tadı verdiğinden, yemiyoruz…

1- Sen daha iyilerine layıksın

Biliyorum, tabi ki senden çok daha iyilerine layığım ama gönül bu ota da konuyor boka da ne yapalım? Ayrıca senden daha iyisini istersem onu da bulurum, ben seni istiyorum bu ayrılmak için geçerli bir bahane değil!

2- Ben seni üzerim

Ha evet şimdi hiç üzmedin. Çok iyi birisin tişikkir idirim! Madem beni üzeceğini biliyorsun, ne diye en başından hayatıma girdin? Hem nereden biliyorsun üzeceğini? Müneccim boku mu yedin?

3- Biraz zamana ihtiyacım var

Benim de biraz zamana ihtiyacım var. Eğer bana 5 dakika müsaade edersen, annenden emdiğin sütü burnundan getirmek istiyorum. Sanırım bu, beni artık sevmediğini erkek gibi söyleyebilmen için yeterli bir süredir. Yoksa başkası mı var? Neyse, onu söylemesen de olur…

4- Denedim ama olmadı

Neyi denedin arkadaşım? Fare miyim ben? Dinidim ılmadı! Olmaz tabii, denersen eğer olmaz, seveceksin! Sevmiyorsan da en başından yol vereceksin. İnsanı deney faresi gibi zehirleyip sonra çekip gidemezsin! Ama artık ben istemiyorum, hadi bakalım! Çekilebilirsin.

5- Almanya’dan oğlum gelecek

Bu olur bak. Buna inanırım. En azından yaratıcı…

-burcinimben-

İyi Günler

Her sabah; alarm olarak ayarladığım için artık nefret ettiğim, eski en sevdiğim şarkı eşliğinde, istemediğim bir saatte güne uyanıyorum. Tabi ona uyanmak denirse… Gözlerimi açmak sıkıntı değil de kımıldamak zor geliyor. Artık bu alarm melodisini de değiştireyim diye düşünüyorum ama bir şarkıyı daha hiç etmek istemiyorum…

Erken uyanmanın en zor kısmı ise sıcak yataktan soğuk odaya atlamak… Sabah sabah bir insana bu kadar eziyet edilmesi gerçekten çok ponçik bir durum.

Biraz sallanıp kendime gelmeye çalıştıktan sonra da annesinin elbiselerini yürütmüş çocuklar gibi giyinmem gerekiyor. “Resmi” kıyafetler bence hala üzerimde cadılar bayramı kostümü gibi duruyor. Ruhum resmiyet sahibi değil hala sonuçta…

Kıyafetlerimi bile kendim seçemediğim, mükemmel bir gün yüzümü de boyayıp evden çıkmamla başlıyor. Günün en zottirik kısmındayız, “toplu taşınmak”. Konserve hamsiler gibi bir kutuya doluşuyoruz topluca. Sabahları işe herkesin aynı saatte gidiyor olması fikrini de kim bulduysa, bir dahaki hayatında otobüs olur inşallah! Neyse, binlerce kostümlü insan aynı anda kendini sokağa attığından sıkışıp kalıyoruz işte. Her sabah bir düğün dernek. Tanımadığın amcalar, teyzelerle kol kola halay çekerek, müsait bir yere gidiyorum.

Bütün günüm umrumda olmayan ve yapmak istemediğim işlerle uğraşarak geçiyor. Sonra yine bütün şehir aynı saatte işten çıkıp, kaos oluşturarak evimize en uzun sürede nasıl gideriz diye deniyoruz. Zaten hiç fikrim sorulmadan saatler geri alındığı için de eve döndüğümde hava kararmış, gün çoktan bitmiş oluyor.

Yemek yedin, duşa girdin, biraz televizyon izledin derken, sabah erken kalkabilmek için, mecburen yatmam gerekiyor. Bütün gün hayalini kurduğum uyuma eylemine geçecekken de düşünüyorum;

“Yaşıyor muyum şimdi ben?”

İyi günler….

-burcinimben-
Daha çok buralardayım... www.facebook.com/kontroledemedigimdigeryanim

bekleriz...

-burcinimben-